<div>Bu sabah postacı kapıyı çaldı,</div> <div>Ama mektup bana değil, gökyüzüneydi.Üzerinde yazıyordu:<strong>“Alıcısı: Sonsuzluk. Gönderen: İnsanlık.”</strong></div> <div>Mektubu açtım.İçinden bir parça umut, bir tutam korku ve biraz da pişmanlık döküldü masaya.Satırlar şöyle başlıyordu:</div> <div>“Sevgili gökyüzü,Biz aşağıda biraz karıştık.Ağaçları kestik, birbirimizi kırdık,bazen nefes almayı bile unuttuk.Ama seni hâlâ seviyoruz.Çünkü sen, hiçbir şey istemeden hep üzerimizde duruyorsun.”</div> <div>Sonra bir bulut geçti penceremin önünden.Sanki cevap verir gibiydi:“Ben size hep baktım, ama siz artık yukarıya bakmıyorsunuz.”</div> <div>Bir an durdum.Gerçekten ne zamandır gökyüzüne bakmadığımı düşündüm.Oysa bir zamanlar çocukken, her bulutun şekline bir anlam verirdim.Şimdi bulutlar aynı, sadece biz değiştik.</div> <div>Belki de bazen mektup göndermek gerek yukarılara.Ne posta pulu ister, ne adres…Sadece içten bir bakış, samimi bir nefes yeter.</div> <div>Ve belki bir gün,Gökyüzü de bize cevap yazar:“Ben sizi hiç bırakmadım, sadece bekledim.”</div>