İlkbaharda Kış: Mevsimlerin Şaşkınlığına Tanıklık Ediyoruz

Nisan ayının ortasındayız. Takvim ilkbaharı gösteriyor, çiçeklerin açması, kuşların cıvıldaması, insanların bahar kıyafetlerine geçmesi gereken günlerdeyiz. Ancak Diyarbakır sokaklarında adeta kışın gölgesi dolaşıyor. Gece 1 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı, gündüz ise 12 dereceyi zor buluyor. Üstüne üstlük bir de gri bulutlar gökyüzüne perde çekmiş, zaman zaman usulca yağan yağmurla baharın tüm neşesini bastırıyor.

Bunu sıradan bir soğuk hava dalgası olarak görmek yeterli değil. Çünkü bu sadece bir hava değişikliği değil, aynı zamanda doğanın dengesinin ne kadar hassas olduğunu da hatırlatan bir tablo. Küresel iklim değişikliği artık bilimsel bir terim olmanın ötesinde, hayatımızın içine sızan bir gerçeklik haline geldi. Diyarbakır gibi güneşi bol, baharları canlı geçen bir şehirde nisan ayında kaban giymek, sabahları camlarda buz görmek, çocukları okula atkıyla göndermek, artık normal karşılanır oldu.

Birçok çiftçi için bu durum endişe verici. Bahar yağmurları bereket demektir ama don riski, erken çiçek açan ağaçlar için felaket olabilir. Tarlalar kararsız, insanlar şaşkın. Pazarda sebze meyve fiyatları bile bu düzensizlikten nasibini alıyor.

Ama belki de doğa bize bir şey anlatmak istiyor. Belki de mevsimlerin bu kadar karışması, insanlığın yıllardır görmezden geldiği uyarıların yüksek sesle dile getirilişidir. Kışın yerini bahara bırakmadığı bir ilkbahar, bize "Artık bir şeyleri değiştirme zamanı geldi" diyor olabilir.