<div>Her sabah bir yerlere yetişiyoruz.</div> <div>Kimi işe, kimi okula, kimi hiç bitmeyen koşuşturmaların tam ortasına...Ama farkında mısın, bir yere yetişirken hep bir yerden uzaklaşıyoruz?En çok da kendimizden.</div> <div>Bir sabah kahveni içerken aynaya bak.O gözlerin yorgunluğu nereden geliyor sence?Uykusuzluktan değil o.Koşarken unuttuğun kendinden geliyor.</div> <div>Eskiden insanlar kendine vakit ayırırdı.Bir çay demler, balkonda oturur, gökyüzüne bakardı.Şimdi çay ılıyana kadar üç bildirim geliyor,Bir “reel”, bir “story”, bir “bildirim sesi” derken, ruh sessizliği unutuyor.</div> <div>Oysa insanın en çok ihtiyacı olan şey, sessizlik değil midir?Bir beş dakika boyunca sadece nefesini duymak,Kendi düşüncelerinin sesini işitmek...</div> <div>Bazen en büyük iyilik, hiçbir şey yapmamaktır.Ne paylaşmak, ne konuşmak, ne plan yapmak...Sadece susmak ve kendi içine uğramak.</div> <div>Belki de mutluluk oradadır —Yeni bir şehirde, yeni bir insanda değil...Kendi içine döndüğün o küçük sessiz odadadır.</div>