Zamanın Geriye Aktığı Gün: 5 Temmuz

Takvim yapraklarına bakınca her gün 24 saat. Saatler hep aynı tıkırtıyla ilerliyor. Ama bilim diyor ki, 5 Temmuz 2024’te bu ritim bozuldu. Dünya, kendi etrafında biraz aceleyle dönmüş. Sadece 1,66 milisaniye… İnsan kulağına neredeyse yok gibi geliyor. Ama işin aslı, bu küçücük farkın çok büyük bir hikâyesi var.

1973’ten beri ölçüm yapan bilim insanları, gezegenimizin yıllar içinde yavaşladığını biliyordu. Ay, gelgitler aracılığıyla bizi hafifçe frenliyordu. Günler, mikroskobik ölçülerde de olsa uzuyordu. Fakat son yıllarda bu tablo değişti. Dünya hızlanmaya başladı. Adeta vakti yetiştirmeye çalışan bir koşucu gibi…

Bu değişimin sebebi hâlâ net değil. Kimileri küresel ısınmanın, buzulların erimesiyle kütle dağılımını değiştirdiğini söylüyor. Kimileri ise suçluyu derinlerde, sıvı çekirdekte arıyor. Çekirdek yavaşladıkça dış katmanlar hız kazanıyor olabilir. Bence bu hikâyenin içinde biraz da insan var. Çünkü gezegenin yüzeyinde yaptığımız her değişiklik, onun ritmini bozuyor.

Asıl ilginci, eğer bu gidişat sürerse 2029’da tarihte ilk kez “negatif artık saniye” eklenecek. Yani saatlerimizden bir saniye silinecek. Zaman, bir anlığına geriye akacak.

Bazen düşünüyorum… Belki de Dünya bize küçük bir mesaj gönderiyor: “Siz hızlandıkça, ben de hızlanıyorum. Bakalım kim önce yorulacak?”

Zaman, gerçekten akıp gidiyor. Ama bazen öyle anlar olur ki, 1,66 milisaniye bile bütün dengemizi değiştirebilir.