USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

ÇOCUKLARDA MAHREMİYET EĞİTİMİ

Mahremiyet eğitimi çocuğun kendine ve diğerlerine yönelik özel alan farkındalığı kazanmasını sağlayan bir eğitim sürecidir. Mahremiyet eğitimi yalnızca çocuğun vücuduna ait özel bölgeleri kapsamamaktadır. Çocuğun eşyaları, fotoğrafları, duygu ve düşünceleri gibi ona ait olan ve başkalarıyla paylaşmak istemediği şeyler de çocuğun mahremidir.

Aynı şekilde çocuk bu eğitim içerisinde kendisi gibi diğerlerinin de mahremi olduğunu öğrenir. Dolayısıyla çocuk kendi mahremine saygı beklerken başkalarının da mahremine saygı göstermeyi öğrenir. Çocuk bu eğitimle istemediği her dokunuşa ve talebe hayır diyebilme özgürlüğüne sahip olduğunu öğrenir. Kendini nasıl koruyacağını, tehlike hissettiğinde ne yapması gerektiği de çocuğa bu eğitimde anlatılır. Mahremiyet eğitimi mutlaka ilk olarak ailede verilmelidir

Mahremiyet eğitimi, 0-6 yaş aralığında aile içerisinde edinilen bir eğitim olsa da temel olarak eğitim 3 yaş ve sonrasında verilmeye başlanmaktadır. Ancak eğitim ergenlik dönemine kadar devam etmelidir. Bunun en büyük nedeni fiziksel ve bilişsel olarak değişen ve gelişen çocuğun bilgi ihtiyacı her dönemde artacaktır. Soruların kapsamı genişleyecek, çocuğun daha fazla detay öğrenme ihtiyacı artacaktır.

Aile bu dönemde çocuğa yaşıyla uyumlu cevaplar verebilmelidir. Cinselliği konuşmakta zorlanan aileler çocuğu geri çevirmemeli sorularına yönelik biraz zaman isteyip hazır olduğunda çocukla konuşulmalıdır. Aile çocuğa bilgi verirken bilimsel ve gerçeğe dayalı bilgilerden faydalanmalıdır.

Malesef çoğu zaman mahremiyet eğitimleri aileler tarafından erteleniyor.

Çocuğa iki yaşından itibaren bedeninin özel bölgelerinin öğretilmesini, bu konuda anne babaların da hassas olması gerektiğini ve özel alan ihlallerinde tepki vererek, onun da tepki vermesi gerektiğinin çocuğa öğretilmesi gerekir. Çocukla birlikteyken mahremiyet ihlali içeren durumlarla karşılaşıldığında, çocuğun duyacağı şekilde bunun doğru olmadığına dair sağlıklı tepkiler verilmelidir.

Anne ve babaların çocuğun soyunma ve giyinmede yalnız olması gerektiğini,  çocukların elbiselerini herkesin içinde değiştirmemesi ve kimsenin görmediği bir ortamda giyinmesini sağlamaları gerekir.

Anne-baba, eş-dost ve akrabalar tarafından çocuğa sevgi gösterilirken vücudunun özel bölgelerine dokunulmaması gerekir, çocuklar, mahrem kısımlarına dokunularak sevilmemeli, özel bölgelerini göstermesine yönelik şakalar yapılmamalıdır. Vücudunun bütün bölgelerinin sevimli ve dokunulabilir olduğu fikri, çocuğu sevgi zannettiği istismar davranışlarına karşı korunmasız hale getirmektedir.

Çocuğa, “Bir başkasının sana dokunması ancak senin iznine bağlıdır" mesajı verilmesini, kendisine güç uygulandığında karşılık vermesi gerektiğini bilmesinin önemli olduğu öğretilmelidir.

"Birbirinizin kusurlarını ve mahremini araştırmayın" şeklindeki Hucurat Suresinin 12'inci ayetine istinaden, çocukluk döneminde çocuklara, “İnsanların, birbirinin kusurlarını ve mahremini araştırmaması gerektiği” öğretilmelidir.

Üç-dört yaşlarından itibaren çocuğa ebeveynin odasına girerken kapıyı çalması ve izin istemesi gerektiği, özel alanın ancak izinle kullanıma açılabileceği, bir başkasının evinde yatak odası ve banyo bölümüne girilmeyeceğinin öğretilmesi gerekir, "Anne ve babanın, çocuğun odasına girerken izin istemesi, çocuğun giyindiği ana rastlarsa özür dilemesi, eşyalarını, çantasını, çekmecelerini, ceplerini ondan izinsiz karıştırmaması gerekir", 

İki yaşından itibaren çocukların anne ve babasından ayrı bir odada yatması, kardeşlerin yataklarının da beş yaşından itibaren ayrılması gerekir.

Hz. Muhammed'in (s.a.s.), en geç on yaşında yatakların ayrılması yönündeki tavsiyesiyle ilkokul dönemiyle birlikte kız ve erkek çocuklarının odalarının ayrılması gerekir, Çünkü beraber bulundukları odada giyinip soyunurken, yatarken, temizlenirken birbirlerinin özel alanını ihlal edebilirler. Eğer imkan yoksa, paravanla ayrılarak odada kendilerine özel alanlar oluşturulmalıdır.

Çocuklara, özel bir kişiliklerinin olduğu, Bedeninin Allah'ın ona verdiği bir emanet olduğunu, değerli ve dokunulmaz olduğu bilinci verilmelidir. Özel alanını koruması gerektiği, başkalarının özel alanına saygılı olması gerktiğini, her özel alan diğer bir özel alanla yan yana olduğu öğretilmelidir.

Deneyimleri olmamış bireylerde cinselliği konuşmak bir tabu haline gelebilmektedir. Ayrıca aileler çocuklarını koruduklarını sakındıkları güvencesiyle eğitim vermeye gerek olmadığını düşünebilmektedir. Oysa ev içinde ne kadar koruduklarını düşünseler de çocuk bir süre sonra zamanının büyük çoğunluğunu ev dışında geçirecektir.

Kabul edilmesi kolay olmasa da istismar en çok en beklenmeyen kişilerden gelmektedir. Dolayısıyla eğitimin önemi, zamanı ve sıklığı asla ihmal edilmemelidir.

Çocuğa özel bölgelerinin nereleri olduğu anlatılıp,  özel bölgelerini kimlerin görebileceği noktasında da bilgilendirilmelidir. Bunu yaparken resimlerden, oyuncak bebeklerden faydalanılabilir. Ancak aile kendi üzerinde ve çocuğun üzerinde göstermemelidir. Bu kapsamda yazılmış kitaplardan, videolardan da faydalanılabilir.

Çocuklar size bu dönemde pek çok soru sorabilir. Ancak bu sorulara yanıt vermeden önce çocuğun neyi ne kadar bildiği de öğrenilmelidir. Bu konuda sen ne düşünüyorsun/ ne biliyorsun? Gibi onun fikir ve bilgisini almaya yönelik sorular yöneltilebilir.

Mahremiyet eğitimi oldukça önemli olan, her çocuğun bilmesi gereken bir eğitimdir. Bu eğitimi verebilmek ve çocuğa doğru model oluşturabilmek için her ailenin de bilgi sahibi olması gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ