<div>Değerli Okuyucularımız,6 Şubat 2023… Hafızalarımıza kazınan, milyonlarca insanın hayatını derinden sarsan kara bir gün… O gün, Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük deprem, 11 ili etkileyerek büyük bir yıkıma neden oldu. Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kilis ve Elazığ gibi şehirler, bu felaketin gölgesinde kaldı. Binlerce bina yerle bir olurken, resmi rakamlara göre 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, yüz binlerce kişi yaralandı. </div> <div>Bu felaket, sadece fiziksel yıkımla sınırlı kalmadı. On binlerce aile evsiz kaldı, iş yerleri harabeye döndü, şehirlerin dokusu değişti. Enkaz altından gelen yardım çığlıkları, herkesin yüreğini dağladı. Arama-kurtarma ekipleri zamanla yarıştı, gönüllüler seferber oldu, ülkenin dört bir yanından yardım eli uzandı. Ancak, deprem sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda bir sistem sınavıdır. Yıkılan binaların birçoğunun çürük olduğu, yapı denetimlerinin yeterince sıkı tutulmadığı ortaya çıktı. Bölgede yaşanan koordinasyon eksiklikleri, geç müdahaleler ve lojistik sıkıntılar, afete müdahale konusunda daha fazla önlem alınması gerektiğini gözler önüne serdi. </div> <div>Depremden sonra Türkiye’nin dört bir yanından yardım seferberliği başladı. Vatandaşlar, STK’lar ve devlet kurumları el ele vererek depremzedelerin yaralarını sarmaya çalıştı. Kimi battaniye, kimi sıcak çorba dağıttı. Barınma sorununa çözüm bulmak için konteyner kentler ve çadır kentler kuruldu. Ancak, özellikle ilk günlerde çadır ve temiz su gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında büyük eksiklikler yaşandı.Uluslararası toplum da Türkiye’ye destek oldu. Avrupa’dan, Orta Doğu’dan ve daha birçok ülkeden yardım ekipleri ve fonlar gönderildi. Bu dayanışma, insanlığın zor zamanlarda nasıl bir araya gelebileceğini gösterdi. </div> <div>Uzmanlar yıllardır Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu, özellikle Doğu Anadolu Fayı ve Kuzey Anadolu Fayı üzerinde büyük riskler taşıdığını söylüyor. Ancak bu felaketten sonra asıl önemli olan, bundan ders alıp almamamız… Deprem bir kader değil, bir doğa olayıdır. Önemli olan, bu doğa olayına karşı ne kadar hazırlıklı olduğumuzdur.6 Şubat 2023 depreminin acısı hala taze… Kaybettiklerimizi unutmadık, unutmayacağız. Ancak, onları anmanın en doğru yolu, bir daha böyle bir yıkım yaşamamak için gerekli adımları atmak olacaktır. Deprem bir gün kapınızı çalmadan önce, güvenli bir evde yaşayıp yaşamadığınızı sorgulayın. Evinizin sağlamlığına dair uzman raporları alın, deprem çantanızı hazırlayın, deprem anında nasıl hareket etmeniz gerektiğini öğrenin. Çünkü bu ülkenin bir daha 6 Şubat gibi bir acıyı kaldıramayacağını hepimiz biliyoruz… Unutmayalım: Depreme karşı en büyük silahımız, hazırlıklı olmaktır!</div>