USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Tahammülün Tükendiği Bir Dönemde Yaşıyoruz

Son yıllarda toplumun en belirgin yarası ne ekonomi, ne siyaset, ne de teknoloji…

En büyük kaybımız tahammül.

Sanki herkesin sabrı eksilmiş, herkesin sinir uçları açıkta.
Trafikte bir korna sesi, markette bir sıra tartışması, sosyal medyada atılan bir yorum…
Her şey bir anda büyük bir öfkeye dönüşebiliyor.

İnsanlar artık hızlı küskün, çabuk kırgın ve hemen kızgın.
Oysa tahammül, bir toplumun birlikte yaşama kültürünün yapı taşıdır.
Tahammül olmazsa, empati olmaz; empati olmazsa, insani bağlar kopar.

Eskiden komşular birbirinin halini sorar, sokakta selam eksik olmaz, küçük tartışmalar büyütülmezdi.
Şimdi ise herkes birbirine şüpheyle bakıyor.
Gülümsemek bile sanki lüks olmuş gibi.

Peki ne değişti?

Belki hayatın temposu arttı.
Belki sıkıntılar çoğaldı.
Belki insanlar kendi sorunlarını taşıyamaz hale geldi ve en küçük kıvılcımda patlıyor.

Ama bir gerçeği unutuyoruz:
Tahammül kaybı, toplumun dokusunu yıpratan görünmez bir depremdir.

Birbirimize biraz daha anlayış göstersek, olaylar büyümeden çözülür.
Bir “tamam, önemli değil” cümlesi bazen büyük bir kavganın önüne geçer.
Bir “haklı olabilirsin” demek, bir kalbi yumuşatır.

Tahammül, zayıflık değil; olgunluğun en güçlü halidir.
Ve belki de bugün ihtiyacımız olan şey tam olarak budur:
Biraz yavaşlamak, biraz dinlemek, biraz anlamaya çalışmak…

Unutmayalım:
Bir toplum, insanların birbirine sabredebildiği kadar güçlüdür.