Bazı insanlar gündüz susar, gece konuşur.
Çünkü gündüzün gürültüsünde kalbin sesi duyulmaz.Ama gece olur… Herkes uyur…Ve insan kendiyle baş başa kalır.
O sessizlikte, bir bardak çayın buharı bile felsefeye dönüşür.Bir sokak lambasının ışığında, hayatını tartarsın.Kim seni kırdı, kimi kırdın, neyi sustun, neyi söylemedin…Gece hepsini birer birer önüne koyar.
Bazıları geceyi sever, çünkü kimse bir şey istemez ondan.Ne mesaj, ne görev, ne gürültü…Sadece kendin ve kalbinin yankısı vardır.Ama işte orası zordur: İnsan, kendine en zor cevapları orada verir.
Geceyle konuşanlar bilir,sessizlik bazen bir dua gibidir.Yıldızlar, dinleyici; rüzgar, tercümandır.Ve sen, tüm hayatını birkaç derin nefese sığdırırsın.
Sabah olduğunda kimse bilmez o gece neler düşündüğünü,ama sen biraz daha olgun, biraz daha kabullenmiş uyanırsın.
Belki de her insanın hayatındabir geceyle yaptığı gizli bir sohbet vardır.Ve o sohbet bitmeden, sabah olmaz.