Bilâl'in en çok sevdiði şeylerden biri,
Resûlullah'ın kendisine, "Bilâl, kalk ezan oku!"
hitabıydı. Resûlullah, "Ne mutlu Bilâl'e! O,
müezzinlerin efendisidir." beyanıyla Bilâl'e olan
sevgisini dile getirmişti. Bilâl Hazretleri bütün
Islam tarihinde müezzinlerin efendisi manasında
"Seyyidü'l-Müezzinîn" unvanıyla yâd edildi.
Peygamber Efendimizin Bilâl'e ezanı okuma
vazifesini vermesi, Islam düşmanlarını çılgına
çevirdi. Eskiden köleleri olan biri, bugün kalkıp
onları açıktan açıða Allah'a çaðırıyordu.
Mekke'nin Fethi'nden sonra Hz. Bilâl, Kâbe'de
ezan okurken kendi aralarında konuşan Islam'ın
amansız düşmanları, "Muhammed, ezan okutacak
şu kara kargadan başka kimse bulamadı
mı?!" diyecek küstahlıðı gösteriyorlardı.
Fakirlerin, zayıfların böylesine şeref kazanmalarını,
Islamiyet'le yücelmelerini bir türlü
hazmedemiyorlardı. Hattâ Hz. Peygamber'e, "Şu
Bilâl gibi fakir ve kimsesiz kişileri yanından
kovarsan sana iman edeceðiz. Bunlarla eşit olamayız."
diyorlardı.
Islam düşmanlarının kin ve nefretlerine karşı
Hz. Resûlullah'ın sıcak sevgisini kazanan, kutsi
medih ve senalarına mazhar olan Hz. Bilâl,
müşriklerin söylediklerine aldırmazdı. Iman
zevki, Resûlullah sevgisi, mutluluðunun kaynaðıydı.
Maddi refahı yoktu. Kâinatın Efendisi
olan Hz. Peygamber'le (a.s.m.) o da aç dolaştı.
Kalp ve ruhu huzur ve saadet içindeydi.
Okuduðu ezanlarda o hazzı tattı, tattırdı.
Resûlullah Efendimiz bir gün Hz. Bilâl'e, "Yâ
Bilâl, [Mirac Gecesi'nde] Cebrail'le birlikte cennete
girerken arkamda ayak seslerini duydum.
Cebrail'e, 'Bu ayak sesleri kimindir?' diye sordum.
Cebrail bana, 'Bilâl'indir.' dedi. Sen hangi
hayırlı işleri yapıyorsun ki bu dereceye vardın?"
diye sordu. Hz. Bilâl şöyle dedi:
"Yâ Resûlallah, farzları yerine getiriyorum.
Bir de her zaman abdestli bulunmaya dikkat
ediyorum."
Işte, Hz. Bilâl'in manevi mertebesini yücelten
hasletlerden birkaçı bunlardı: Farzları yerine
getirmek, haramlardan kaçınmak, müminin
manevi silahı olan abdestli olmaya çalışmak…
Peygamberimizin (a.s.m.) hakkındaki senası
Bilâl'i gurura sevk etmedi. Daima tevazu ve
mahviyet içinde bulundu. Kendisine faziletleri,
Peygamber Efendimizin hakkındaki senaları
hatırlatıldıðında, "Daha dün Habeşli bir köle
deðil miydim?" derdi. Tevazu gösterdiðinden
Cenâb-ı Hak onun manevi makamını yüceltmişti.
Cennette Resûlullah'a komşu eylemişti.
Hz. Bilâl, Resûlullah ile birlikte Bedir,
Hendek ve Uhud gibi birçok savaşa katıldı.
Cihat etti, Allah'ın kelamını yüceltmek için