?>

Esmâ bint-i Ümeys (r.anha)-4

7 yıl önce

 

Hicret’in 8. yılıydı… Peygamberimiz, Rumlarla savaşmak üzere bir ordu hazır­ladı. Ordunun başına Zeyd bin Hârise’yi (r.a.) kumandan tayin etmişti. O şehit edilirse kumandayı Hz. Câfer alacaktı.
Câfer (r.a.) hanımıyla vedalaştı, çocuklarını öptü, okşadı. Sonra da ayrıldı. Ordu Medine’den ayrılırken, Hz. Esmâ sanki bir daha hiç görüşmeyeceklerini hissediyordu.
Haftalar sonra İslam ordusu, Bizanslılarla Mute mevkiinde karşılaştı. Düş­man sayı ve silahça çok üstündü. Fakat Medine’den ayrılırken “şehit olma” dü­şüncesiyle yola çıkan mücahitler buna ehemmiyet vermediler. Kahramanca hücuma geçtiler. Büyük bir savaş oldu. Sonuçta zafer Müslümanlarındı. Fakat Hz. Câfer şehit düşmüştü. Vücudunda 90’ın üzerinde kılıç ve mızrak yarası vardı. Ayrıca iki kolu da kesilmişti.
Cenâb-ı Hak, Sevgili Habibine savaş meydanını olduğu gibi gösterdi. Re­sû­lul­lah (a.s.m.), Hz. Câfer’in şehit düştüğünü, Cenâb-ı Hakk’ın kesilen kollarına bedel iki kanat verdiğini ve onlarla cennete uçtuğunu Ashâbına haber verdi. Bundan böyle Hz. Câfer, “Tayyar [Uçan]” ve “Zülcenâheyn [İki Kanatlı]” unvanıyla anıldı.[
YAZARIN DİĞER YAZILARI