Hz. Ebû Talha’nın en bariz vasıflarından birisi de, Allah’ın ve Resûlünün emrine hemen itaat etmesiydi. Hiçbir meselede hikmet aramadan, emredileni hemen yerine getirirdi. Kendisi Ashâb’ın zenginlerindendi. Onun kadar malı olan çok az sahabi vardı. Zenginlik nimetinin niçin verildiğini çok iyi biliyordu. Bu sebeple, malını hak yolunda infak etmekten bir an bile geri durmadı. Servetinin fazlalığı onu hiçbir zaman hak yoluna hizmet etmekten alıkoymadı.
Ebû Talha’nın Medine’de çok sayıda hurma bahçesi vardı. Bunlar içerisinde en fazla “Beyraha” hurmalığını severdi. Burası Mescid-i Nebevî’ye çok yakındı. Peygamberimiz sık sık buraya uğrar, güzel manzarasını seyreder ve meşhur suyundan içerdi. “Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayra, sevaba eremezsiniz.”[2]mealindeki âyet nazil olunca, Hz. Ebû Talha hemen Resûlullah’a gitti ve şöyle dedi:
“Yâ Resûlallah! Cenâb-ı Hak, ‘Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayra, sevaba eremezsiniz.’ buyuruyor. Mallarımın içinde en fazla Beyraha hurmalığını seviyorum. Onu Allah yolunda infak ediyorum. Allah indinde makbule geçmesini umuyorum. Yâ Resûlallah, onu Allah’ın emrettiği yerlere ver.”