Ebû Süfyân, İslamiyet’e ve Müslümanlara yaptığı sayısız düşmanlıklar sebebiyle “yakalandığında öldürülecek olanlar”ın arasında bulunuyordu. Peygamberimiz, Mekke’ye yaklaştığında Ashâbına, “Göz kulak olunuz, muhakkak Ebû Süfyân’ı bulunuz!” buyurdu.
Öncü kuvvetler bir müddet sonra onu yolda yakaladılar. Öldürmek üzereyken Peygamberimizin amcası Hz. Abbas yetişti. Terkisine alarak Resûlullah’ın huzuruna getirdi. Peygamberimiz onları Müslüman olmaya davet etti. Ebû Süfyan’ın yanında bulunan iki kişi hemen Müslüman oldukları hâlde Ebû Süfyân biraz mühlet istedi. Resûlullah da kabul etti.
Ebû Süfyân o geceyi düşünerek geçirdi. Sabahleyin ezan sesiyle uyandı. Hz. Abbas’la birlikte Resûlullah’ın huzuruna çıktılar. Peygamberimiz abdest alıyordu. Sahabiler de abdest suyunu yüzlerine sürmek için yarışıyorlardı. Ebû Süfyân şaşırdı. Hz. Abbas’a döndü ve “Ey Fadl’ın babası! Ben şimdiye kadar ne kisrada, ne de Rumların hükümdarında, kardeşinin oğlu kadar büyük saltanatlısını görmedim.” demekten kendisini alamadı. Hz. Abbas ise şu cevabı verdi: