İşte, Peygamberimiz, insanın şahsiyetine doğrudan tesir eden isim üzerinde yaptığı bazı değişikliklerle, insan üzerinde küfrün her türlü izini silmeyi hedef alıyordu. Pek çok kadın ve erkek sahabinin Müslüman olduktan sonra yeni bir isim almalarındaki hikmet hep bu sebebe dayanıyordu. Ebû Akîl’in önceki ismi de, “Uzza” adındaki meşhur putun kulu manasında “Abdüluzza” idi. İman nuru, Hz. Ebû Akîl’de o kadar parlamıştı ki, daha önce uğrunda kurban olacak kadar bağlı bulunduğu putlara, Allah’tan başka mabut olarak tanınan zavallı şeylere o derece düşmanlık besliyordu ki, onun bu hissiyatını anlayan Sevgili Peygamberimiz, “Abdüluzza”yı “Abdurrahman” olarak değiştirdi ve lakap olarak da “putların düşmanı” manasında “Adüvvü’l-Evsân” unvanını verdi.[1]