Hz. Ebû Mûsâ, son derece iffetli, temiz ve her türlü günahtan uzak kalmaya çalışan bir zattı. Onun her hâl ve hareketinde takva ve fazilet göze çarpardı. Kalbinde en iyi yer eden his, “Allah korkusu”ydu. Son derece rikkat sahibiydi. Ahireti çok düşünür, ölümü çok hatırlardı. Çünkü ölüm kadar tesirli bir nasihatçi yoktu.
Bir gün Enes bin Mâlik’e, “Ey Enes! Bugünkü insanlar ahiret hususunda ne kadar geridedirler! Ahireti hiç düşünmüyorlar.” dedi. Hz. Enes, “Nefsani arzu ve istekler ile şeytan, onları bu gaflet ve uykuya sürüklemiştir.” cevabını verince, şunları söyledi:
“Hayır, öyle değil! Dünya onlara peşin olarak gösterilmiş, ahiret ise onlardan perdelenmiştir. Eğer dünyayı gördükleri gibi ahireti de hakkıyla görmüş olsalardı, ahiretten yüz çevirmez ve bu dünyaya bu kadar sarılmazlardı.”[16]