?>

Hind bint-i Utbe (r.anha) -2

7 yıl önce

 

Ama sen İslam’ı inkâr ediyordun!”
Hind de kocasına şöyle cevap verdi:
“Evet. Vallahi öyle idim. Ancak şimdi, ben şuna kesinlikle inanıyorum ki, bu geceden önce bu mescitte [Kâbe’de] Allah’a hakkıyla kulluk edilmemiştir. Ye­min ederim ki, Müslümanlar bütün geceyi namaz kılarak, ayakta, rükûda ve secdede geçirdiler.”
Karısının kesin kararlı olduğunu gören Ebû Süfyân şöyle dedi:
“Öyle ise akrabandan birisini yanına al ve Muhammed’e git.”
Ertesi günü Hind’in kardeşi Ebû Huzeyfe, Hind ve diğer kardeşi Fâtıma’yı da alarak Re­sû­lul­lah’a geldiler. Re­sû­lul­lah onlara İslam’ı anlattı ve bazı şartlarda biatlarını kabul edeceğini bildirdi. Hind tam Re­sû­lul­lah’a biat edeceği sırada şöyle dedi:
“Ben sana hırsızlık etmemek üzere biat edemem! Zira sen Ebû Süfyân’ın cim­riliğini bilirsin. Bana kâfi derecede mal ve yiyecek vermez, ben ise onun malın­dan çalarım!”
Re­sû­lul­lah, gidip Ebû Süfyân’dan helallik dilemesini, aksi takdirde biatını kabul edemeyeceğini bildirdi. Hind doğruca Ebû Süfyân’a gitti ve durumunu anlattı. O da kendisine helallik verdi. Hind sevinç içinde Re­sû­lul­lah’a geldi. Bu gelişi öncekinden farklıydı. Örtünmüştü. Re­sû­lul­lah biatını kabul etti. Sonra Hind, Re­sû­lul­lah’a karşı içinden geçenleri şöyle ifade etti:
“Ey Allah’ın Resûl’ü! Burada senin çadırından daha çok hiçbir çadıra kin duy­mazdım. Senin çadırından daha fazla hiçbir çadırın yağmalanmasını istemez­dim. Fakat Allah’a yemin ederim ki, bugün Allah’ın, senin çadırını mamur et­mesini ve mübarek kılmasını temenni ediyorum.”
Bu sözlere karşı Re­sû­lul­lah’ın cevabı şu oldu:
“Allah’a yemin olsun ki, beni çocuklarınızdan, anne ve babanızdan daha çok sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız.”
Eve döndüğünde Hind’in (r.anha) ilk işi, oradaki putu kırıp parçalamak oldu. Pu­ta vurduğu her bir darbede Hind’in ağzından şu sözler dökülüyordu:
“Biz seninle beraberken aldanmıştık!”
Artık o da İslam’ın sonsuz saadetine kavuşmuştu.[1]

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI