?>

Dımâd bin Sa’lebe (r.a.)-2

7 yıl önce

 

Hidayet güneşini söndürme azimlilerinin başında Ebû Cehil geliyordu. Bu azılı müş­rik, her türlü düşmanca planların yanında ve başında idi. Beraberinde Utbe bin Re­bia ve Ümeyye bin Halef gibi iki meşhur İslam düşmanı da bulunu­yordu. Konuşan yine Ebû Cehil’di. Cehaletin, şirk ve zulmün babası Ebû Ce­hil şöyle dedi:
“Bu adam, birliğimizi parçaladı. Ümidimizi suya düşürdü. Ölenlerimizi dalalette olmakla suçladı. İlahlarımızı kınayıp tahkir etti…”
Etrafındakileri tahrik edici bu sözler aynı zamanda İlahî dava karşısında du­yulan can sıkıntısının da bir tezahürüydü.
Kızgın Ümeyye söze karıştı:

“Bu adam gerçekten delidir!” dedi.

Aslında bu ifade de kinle karışık bir acziyet beyanıydı.
Meşhur cinci Dımâd oradan geçerken bu konuşulanları duydu. Ümeyye’nin “Delidir.” demesi onda Muhammed’e (a.s.m.) karşı düşmanlıktan ziyade bir acı­ma hissi uyandırmıştı. Onun gerçekten deli olduğunu sandı ve mesleğinin zaten böylelerini iyileştirmek olduğunu düşündü. Hem Muhammed (a.s.m.) onun es­ki bir dostuydu; onu bu dertten kurtarmak en azından bir vefa borcu sayılır­dı.
YAZARIN DİĞER YAZILARI