?>

Ebû Zer el-Gıfârî (r.a.)-15

7 yıl önce

Sonunda zaman dolmuş, Ashâb’ın heyecanı son raddeye gelmişti. Ebû Zer Hazretleri’nin, gözlerinin önünde kısas edilmesini o an için düşünmek bile iste­miyorlardı. Tam bu sırada genç çıkageldi. Yorgun ve bitkin bir hâldeydi. Ter içinde kalmıştı. Konuşmaya mecali kalmamıştı. Nefes nefese, geç kalışının se­bebini anlatmaya başladı:
“Kardeşimi dayısına teslim ettim. Ona, paraları sakladığım yeri de göster­dim. Bütün gayretlerime rağmen ancak şimdi gelebildim. Bulunduğumuz yer çok uzak olduğu için biraz geciktim. Verilen hükmü infaz edebilirsiniz.”
Genci pürdikkat dinleyen sahabiler, verdiği sözde durduğundan dolayı teb­rik ettiler. Ebû Zer’e de, mertliğin en canlı misalini veren genci nereden tanıdığı­nı ve ne maksatla kefil olduğunu sordular. Yüce sahabi şöyle cevap verdi:
“Bu genci sizin gibi ben de ilk defa gördüm. Daha önceden hiç tanımam. Ama sizlerin huzurunda yaptığı teklifi reddetmeyi mürüvvete uygun görmedim. ‘Âlemde insanlık kalmamış’ mı denilsin?!”
YAZARIN DİĞER YAZILARI